Vaaz 2020.04.12 İsa Dirildi Ölüm Yenildi

MATTA 28 ve 1. KORİNTLİLER 15

1. Korintliler 15:3-4 Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.

İsa daha çarmıha gerilmeden önce, bunların gerçekleşeceğini söylemişti. Matta 16:21 Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalim’e gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.

İsa’nın günahlarımız için ölmesi ve dirilmesi gerekliydi. Günahlı doğamızdan ve Tanrı’nın kutsallığından dolayı ölüm cezasını haketmiştik. Ama İsa ölümün planlarını bozdu. Romalılar 6:23 Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır.

Böylece İsa bir Cuma sabahında Golgota denen yerde çarmıha gerildi. Aynı gün öldü. O’nun ölümüyle, günahlarımızın gerektirdiği ölüm cezası ödendi. Matta 27:51 O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye bölündü. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı. Perde, tapınakta kutsal yer ile en kutsal yeri birbirinden ayırırdı, normal insan o perdenin ötesine, Tanrı’nın yanına giremezdi. Ama İsa’nın ölümü o perdeyi ikiye böldü, insan artık oraya girebilsin diye. Günah yüzünden asılan perde artık gitti.

Mesih, çarmıhtaki ölümü sayesinde bizi Tanrı’yla barıştırdı. Kolosesiler 1:20 Mesih’in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.

İsa’dan yaklaşık 700 yıl önce yaşamış olan Yeşaya peygamberin hakkında bildirmiş olduğu gibi:

Yeşaya 53:5 bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi,
Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti.
Esenliğimiz için gerekli olan ceza
Ona verildi.
Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.

Mesih’in sevenleri, O’nun ölümüne üzüldüler. Ertesi gün Yahudilerin şabat günüydü. Daha önceden İsa’ya iman etmiş olan Aramatyalı Yusuf zengindi. Pilatus’a gidip ondan İsa’nın cesedini istedi. Cesedi aldı, temiz keten beze sardı ve kayaya oydurduğu kedine ait mağara mezarına yatırdı.

Başkahinlerle Ferisiler ise hala uyanıklık peşindeydi. İsa’nın üç gün sonra dirileceğini söylediğini hatırladılar. Pilatus’a giderek onu uyardılar, eğer öğrenciler gelip cesedi çalarlar ve halkı İsa’nın dirildiğine inandırırlarsa yanarız diye düşündüler. Pilatus onlara askerler verdi, askerler taşı mühürlediler ve mezarı güvenlik altına aldılar, yani mezar mühürlü ve asker koruması altında oldu.

Sonra olanları Kutsal Yazılardan okuyalım. Matta 28:1-10

İsa DİRİLDİ! Söyledi, ve söylediğini yaptı.

Bu sırada nöbetçiler kente gittiler ve başkahinlere olup biteni anlattılar. Sonra başkahinler ileri gelenlerle toplantı yaptılar. Askerlere yalan konuşmaları için rüşvet verdiler. Öğrencilerin gece geldiği ve nöbetçiler uyurken cesedi çalıp götürdükleri yalanını uydurdular ve halk arasında bu yalan yayıldı. Ne enteresan bir yalan, değil mi? Bir sürü yeni soru çıkıyor. Nöbette neden uyudular? Hepsi birden nasıl aynı anda uykuya daldı? Hepsi o anda uykudaysa, cesedi öğrencilerin çaldığını nereden bildiler? Tabii bu yalan, nöbet tutan askerler için de bir risk taşıyordu ama başkahinler onlara bu konuda da güvence verdi. Güçlerini birçok şekilde kötüye kullandılar.

Ve Celile’deki dağda gerçekleşen buluşmayı Kutsal Yazılardan okuyalım. Matta 28:16-20

İşte İsa orada önlerindeydi. Biraz tapındılar, biraz kuşku duydular. İnsanlardı. Karışık duygular hissettiler. 2 gün önce çarmıha gerildiğini öldüğünü gördükleri adam önlerinde duruyordu. İsa kilisemize de adını veren son buyruklarını verdi. Bu buyruklar neydi? -Gidin -bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin -onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin -size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. Gidin ve herkesi vaftiz edin, dünyayı Hristiyan yapın demedi değil mi? Vaftiz olup Hristiyan olmaktan öte, O’nu takip eden herkesin, O’nun öğrencisi olmasını istedi. Bütün yetkinin kendisine verildiğini ve dünyanın sonuna dek her an öğrencileriyle birlikte olacağını söyledi. Bunlar ölümden dirilen bir adamın ağzından çıkan sözlerdir. Yani dikkate alınması iyi olur.

Şimdi bunun bizim için öneminin ne olduğu konusunda, Kutsal Yazılardan, Pavlus’un kaleminden konunun özeti bir bölümü okumak istiyorum. 1. Korintliler 15:1-8.

Korint’teki bazı kimseler, ölülerin dirilip dirilmeyeceği konusunda tartışıyorlardı. Pavlus, sözlerine şöyle devam etti. 1. Korintliler 15:14-25.

1. Petrus 1:3-4 Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısı ve Babası’na övgüler olsun. Çünkü O büyük merhametiyle yeniden doğmamızı sağladı. İsa Mesih’i ölümden diriltmekle bizi yaşayan bir umuda, çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa kavuşturdu. Bu miras sizin için göklerde saklıdır.

Malum dünya olarak bir salgından etkileniyoruz. Ölenler var, yakınlarını kaybedenler var, hastalananlar var… İnsanların genelinde korku var, haklı olarak… Hayatlarımızda birçok şey değişti, birçok şey de değişecek gibi görünüyor. Ama bu değişken ve olumsuz tablo içinde bile Tanrı’nın lütfu var… Bir umudumuz var. Tanrı’nın sözleri, vaatleri, sonsuz yaşam armağanı hala geçerli.İsa dedi ki:

Yuhanna 11:25-26 “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek…’

İSA DİRİLDİ, ÖLÜM YENİLDİ! TANRI’YA ŞÜKÜRLER OLSUN, DİRİLİŞ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

Bir cevap yazın