İnanç Uygulamalarımız

Son Buyruk Protestan Kilisesi

İnanç Uygulamaları

Sonunda Yahudi olsun Grek olsun, Asya İl’inde yaşayan herkes Rab’bin sözünü işitti. Elç İş 19:10

1. YÖNETİM BİÇİMİ

Mesih İsa Kilisenin Başı ve Tek Hükümdarıdır.

I. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak. Davut’un tahtı ve ülkesi üzerinde egemenlik sürecek. Egemenliğinin ve esenliğinin büyümesi son bulmayacak. Egemenliğini adaletle, doğrulukla kuracak Ve sonsuza dek sürdürecek. Her Şeye Egemen RAB’bin gayreti bunu sağlayacak.” Yeşaya 9:6- 7

“Görünmez Tanrı’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey –tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar– O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı. Her şeyden önce var olan O’dur ve her şey varlığını O’nda sürdürmektedir. Bedenin, yani kilisenin başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur. Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O’nda bulunmasını uygun gördü. Mesih’in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.” Koloseliler 1:15-20

Bu nedenle kendi bedeni olan kilisede tam yetkin olan Kendisidir; kiliseyi bina etmek için bütün düzenlemeleri yapan, uluslardan öğrencilerini seçip çıkaran, onları kutsalları olarak mükemmelleştiren Kendisidir.

II. Kilisenin başı ve tek hükümdarı olarak; kilisesini Sözü ve Ruhu ile yöneten Mesih İsa Tanrı ile insan arasındaki tek aracıdır. Bu aracılığı kilisenin her noktasını kapsar. Kendi yetki ve yaptırım gücünü doğrudan kullandığı gibi seçtiği ve atadığı kişilerde kendi Sözü ve Ruhu aracılığıyla kilisesini yönetip öğretişte bulunur. Seçilmiş ve atanmış kilise hizmet önderliği yine Tanrı sözünün doğrultusunda ve Mesih İsa’nın aralarında bulunacağı vaadi doğrultusunda hareket eder.

III. Mesih İsa kilisesini kendi sözüne göre düzenler. Kilisenin bütün birimleri ancak Tanrı sözüne göre düzenlenip yönetilebilir. Kutsal Kitap bütün temel konularda söylenecek sözü söylemiştir. Kilise Yeni Antlaşma’da kendi temeline tam olarak oturmuştur.

Mesih İsa’ da hüküm bulmuş bütün konular Tanrı Sözü’nün esaslarıdır. Hüküm görmediğimiz bazı durumlar ya da özgür bırakıldığımız bazı konular da yine Tanrı Sözü’nün temel esaslarına göre değerlendirilmek zorundadır.

Kilisenin hedefi Tanrısal Söze en yakın bir biçimde olabilmektir. Böylelikle Mesih’in en güzel tanıklığı yapılabilecek, ismi yüceltilebilecektir. Yeter ki gözünü Tanrı Sözü’nden ayırmasın, ama görünür kilise mükemmel değildir. Eksikleri olacaktır.

IV. Mesih İsa göğe yükseldikten sonra vaat ettiği gibi sona dek bizimle olmak üzere Kutsal Ruhu’nu göndermiştir. Sözü Ruhu aracılığıyla bize açıklanıp durmaktadır. Böylelikle kurtaran ve yöneten gücü Sözü’nün öğretişi ile aramızda işlemekte ve bu hizmet için Ruhu’nun çağrısı ve armağanları ile kutsallarını ayırmaktadır.

2.KİLİSE

I. Mesih İsa bütün yönetimlerin, idarelerin üstünde yer alan Ruhsal anlamdaki o eşsiz krallığında yani kilisesinde yüceltilmektedir.

II. Mesih İsa’ya ait olan kurtarıcı imanları ile inanan ve O’nun kanında aklanıp yepyeni bir yaşama başlayan her ulustan olan Tanrı çocuklarının oluşturduğu bedene Mesih İsa’nın gözle görülebilen evrensel kilisesi diyoruz.

III. Aynı imanı paylaşan, aynı iman içindeki ibadette bulunan ve Mesih’in bedeni olan bu evrensel kilise Kutsal Yazıların öğretişleri doğrultusunda yerel ve bölgesel kiliseler şeklinde belli bir biçimde düzenlemelere tabi olurlar.

IV. Kilisenin görevi Mesih’e itaatle iman edenler arasındaki paydaşlığı sağlamak olduğu gibi ilahi ibadetin birlikte gerçekleştirilmesi, Mesih’e iman etmiş kişilerin imanlarında derinleşmesi ve Tanrısal Kurtuluş Müjdesinden İncil’in tanıklığının gerçekleştirilmesi gibi Tanrısal buyrukların gerçekleştirilmesidir. Bu bağlamda kilise kendisinin tek kurtarıcısı ve tek yöneticisi olan Mesih İsa’nın adını insanlar önünde yüceltmek hedefinde, Tanrı sözüne bakarak Tanrı öğretişlerine kendi yorumunu katmaksızın onu uygulayarak, Kutsal Ruh’ta imanlıları teşvik etmek, paydaşlıkta bulunmak, Tanrı sözünün okunması, öğretilmesi, vaaz edilmesi, dualarla, ilahilerle ve oruçlarla Tanrı’yı yüceltmek, vaftiz ve Rab’bin sofrası gibi buyrukları yerine getirmek, ondalık ve sunuları toplamak ve gerekli yerlere dağıtmak, merhameti göstermek, disiplin uygulamak ve insanları bereketlemek gibi görevleri yerine getirmek durumundadır.

3.KİLİSENİN DOĞASI VE GÜCÜNÜN SINIRLARI

I. Mesih İsa’nın gücü Kilise içindeki belli hizmetlilere değil bedenin bütününe verilmiştir. Mesih’in gücü kendi bedenindeki kişilere          farklı armağanlar, meyveler şeklinde dağıtılmıştır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde Tanrı’yı yücelten Mesih’in kilisesi uyum içinde işler. Bu bağlamda Tanrı’nın özel çağrısı ile görev alan ihtiyarlar da bu beden içinde önderlik görevini çağrı ve yalnızca armağanlar doğrultusunda sürdürürler.

II. Özellikle Tanrısal çağrı, armağan ve kelam bilgisinde olan ve kelamı öğretmek, vaaz etmek ve kiliseyi kelam çerçevesinde tutma hizmetinde olan kişilere Pastör ve İhtiyar denmektedir. Böylelikle Mesih İsa bu hizmete seçtiği, çağırdığı ve atadığı kutsalları ile kendi bedeni olan kutsal kilisesini yönetir. Bütün yönetim ancak Mesih İsa’nın önderliğinde ve Yeni Antlaşma’nın öğrettiği iman, ibadet ve kilise üzerinde olabilir.

III. Kilisenin bütün gücü ancak hizmet ve açıklama üzerinedir. Bu hizmet ve açıklama ancak Kutsal Yazılar’ın yanılmazlığı üzerine olan iman ve uygulamadır. Tanrı Söz’ünün üzerine hiçbir kilise hizmetlisinin söz söyleme, yasa yapma, gelenek oluşturma hakkı ve yetkisi yoktur. Yetki ancak Kutsal Yazılar’ın verdiği kadardır.

4. KİLİSENİN BİRLİĞİ

I. Mesih’in Kilisesi bir bedendir. Tek bir Tanrı, Tek bir Rab ve Tek bir Ruh vardır. Bu bağlamda birliğe çağıran Rab’bin kendisidir. Bu buyruğa itaatle Mesih’in kilisesinin fertleri birbirlerine imandan gelen itaatle itaat ederek Mesih’in bedeni olan kilisesinin bütünlüğünü, birliğini korumalıdır.

II. Tanrı’nın sözü çerçevesinden ayrılmadan Rab’de devam eden kilise aynı zamanda disiplin de uygulamak zorunda kalacaktır. Bu Tanrı kelamında vardır. Böyle zamanlarda da Tanrı kelamına göre davranan kilise ihtiyarları tam olarak desteklenmelidir. Çünkü Mesih’in onuru korunmalı ve Tanrı adına leke sürülmemelidir.

III. Mesih’in kilisesinin birliği dünyadan ayrı görmeyi ve ayrı düşünmeyi gerektirir. Dünyada Tanrı sözü dışında birçok sözler vaaz eden kişiler, dinler, peygamberler, görüşler vardır. Bu kelam dışı görüşler ardından giden Mesih’e ait değildir. Bu görüşlerin ardından giden ve kendilerine kilise diyen gruplar da olabilir ya da Tanrı kelamını çarpıtarak kullanan kuruluşlar ve yeni dinler. Bunlar ancak şeytanın havraları, tapınakları olmuş kişiler ya da kuruluşlardır. Mesih’in kilisesini, Mesih’in bedenini oluşturan Mesih’in halkının bu kişi ya da kuruluşlarla ilgisi olamaz.

IV. Mesih’in bedeni olarak görünen kilise kendi arasında bazı grup ve kiliselere ayrılmıştır. Bütün bu gruplar ve kiliseler Rab’bin sözü üzerine sadık bir biçimde yürümekte, Mesih’in kanında kurtuluş bulduklarını bilmekte ve Mesih’i Kurtarıcı ve Rab olarak kabul etmektedirler. Yalnızca bazı ibadet şekil ve uygulamalarında, bazı temel konuları ortadan kaldırmayacak konularda yorum farklılıkları vardır. Bu tarz grup ve kiliseler Rab’bin bedeninin renklerini oluşturmaktadırlar. Bu nedenle kardeşçe ilişkiler içinde bulunmak ve paylaşımın Mesih’te oluşan o muhteşem gücünü görmek gerekir. Bunun için ana inanç bildirgemizden ödün vermek gerekmez zira en büyük bağımız Kurtarıcımız ve Rab’bimiz Mesih İsa’dır.

5. KİLİSEDEKİ GÖREVLER

I. Rab’bimiz Mesih İsa Yeni Antlaşma Kilisesini Elçiler ve Peygamberler üzerine kurmuştur. Elçiler Mesih’in dirilişine tanık olmuşlar, Müjdeyi büyük bir içtenlikle vaaz etmişler ve kiliseyi Mesih’in öğretiş temellerine oturtmuşlardır. Peygamberlerle beraber vahyi vaaz ederek, Mesih İsa gerçeğinin bütün doluluğunu Yeni Antlaşma yazıları olarak kaydetmişlerdir. Tanıklıkları tamamlandığında artık kilise içindeki çağrı ve hizmetleri tamamlanmış, güçleri ve mucizeleri hizmetleri ile birlikte mühürlenmiştir.

II. Rab’bimiz şimdi çağırdığı ve kendilerine öğretme, yönetme ve hizmet gibi armağanlar verdiği kişiler ile kilisesini bina etmeye devam etmektedir. Bu gibi hizmetliler Tanrı halkı arasında çağrıldıkları hizmetlerini belirgin kılan isimlerle anılırlar. Bu isimler Müjdeci, Pastör, Öğretmen, İhtiyar ya da Diakondur. Bu hizmetlerin hepsi Rab’bin hizmetidir. O’nun bağına kahyalık yapmaktadır. Yalnızca çağrılan kişinin yeteneklerine göre Tanrı’nın sunduğu armağanlar ve işin genel ihtiyacı bu görevleri birbirinden farklı kılmıştır.

III. Kilisenin alışılmış ve sürekli görev konuları Tanrı sözü hizmeti, kilise yönetimi ve merhamet hizmetleridir. Kilise yönetimini sürdüren kişiler ihtiyar, gözetmen, kilise önderleri şeklinde isimlendirilir. Merhamet yani evsizlere, yoksullara yardımcı olma, açlara, hastalara, kimsesizlere bakma ve daha birçok sosyal konu ve hizmet etme görevi ise Diakonluk görevidir. Kelamda derinleşme, kelamı öğretme ve vaaz etme, kilisenin kelamdan sapmasına müsaade etmeme görevi ise Pastörlük ve İhtiyarlık görevidir. Ve bu adı alır. (Pastör: Sürüyü güden, besleyen, kurtların kapmasına, sürüye zarar gelmesine mani olan çoban anlamındadır.)

6.KELAM HİZMETLİLERİ

(MÜJDECİLER, PASTÖRLER ile İHTİYARLAR, ÖGRETMENLER)

I. Kelam hizmeti Tanrı müjdesinde kahyalık yapmak üzere Tanrı çağrısıdır. Bu hizmeti müjdecilik, pastoral hizmetler ve öğretim hizmetleri gibi birbirinden farklılık gösteren konular kapsar.

II. Her bir kelam hizmetlisi çağrıldığı müjde hizmetinde armağanına göre hizmetini yerine getirmelidir. Hizmetinde olduğu kişilerin ruhsal anlamda gelişmesi için, elinden geleni yapmalıdır.

Bu kişinin görevi: Tanrı sürüsünü beslemek, onlara örnek olmak, onlara gözetmenlik yapmak, kurtuluşlarından emin bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak, bu konuda Mesih İsa ile sürekli bir ilişki kurabilmelerine destek olmak, Mesih’in oluşturduğu Vaftiz ve Rab’bin Sofrası Gizlerini (Sakrementlerini) yerine getirmek Kutsal Kitap’ın doğru bir biçimde anlaşılıp yaşanmasına tam olarak yardımcı olmak için doğru olan yorum üzerinde Tanrı sözünü öğretmek gibi görevlerdir. Tanrı, kelam hizmetlilerini kelamında üç ayrı başlıkta tanımlamaktadır: Müjdeci, Pastör ile İhtiyar, Öğretmen

III. Bu görevi yüklenecek olan kişi imanda gerçekten olgun, sadık, görevi yerine getirebilecek yetenekte, öğrenebilen, öğretebilen ve yönetebilme yeteneğine sahip bir kişi olmalıdır. Yaşamı ile tanıklık veren, müjdenin kutsal bir yaşam olarak kendisinden yansıdığı bir kişi olmalıdır. Hikmetli, aklını kullanabilen ve nazik bir kişiliğe sahip olmalıdır. Kendi evini iyi yönetebilmelidir. Yaşamı karmakarışık, oturmamış bir yaşam olmamalıdır. Kilisenin dışında da insanların kendisinden iyi olarak bahsettiği bir kişi olmalıdır.

IV. Kelam Hizmetlisi, Kutsal Yazılara göre Müjdeci, Pastör, İhtiyar ya da Öğretmen olabilir. Bu yetkilerini kullanması Tanrı’dan aldığı çağrı, sadakati, yaşamı ile tanıkladığı ve kilisesince kabul görmesi gibi temel noktalara bağlıdır. Aynı zamanda belli bir süre kelam üzerinde eğitim alması ve bu eğitimi yaşamına uygulayabildiği gibi aktarabilmesi de gerekmektedir.

7.MÜJDECİLER

I. Gökte ve yerde bütün yetki kendisine verilmiş olan Mesih İsa kendi kilisesine bütün uluslara gidip öğrenciler yetiştirmelerini emretmektedir. Baba’nın vaadi doğrultusunda, Mesih İsa o görkemli tahtından kilisenin müjdelemesine, Müjdeyi yaymasına güç vermek için Kutsal Ruh’u göndermiştir. Bütün imanlılar Rab’bin müjdesini insanlar önünde duyurmaya çağrılmışlardır. Bu arada Tanrı bazı inanlıları bazı hizmetlere çağırmıştır. Çünkü herkese farklı armağanlar bahşeden Tanrı kelamının duyurulması için bazı imanlılara Kelam hizmetinde etkin bir görev vermiştir. Kelam hizmetine çağrılanların bazıları Pastörlük ve Öğretmenlik gibi görevler yaparlar. Bazıları ise Tanrı müjdesini hiç duymayanlara gönderilmek için özel olarak çağrılmıştır. İşte bunlar Müjdecidir. Mesih’in müjdesini duymamış olanlara müjdeyi götürürler, Mesih’i yüreklerine alanlarla tek tek ya da küçük gruplar halinde imanın esasları, iman ve ibadet gibi konular üzerinde konuşurlar, varsa en yakındaki kiliseye bu yeni inanan kişileri tanıştırırlar, yoksa yeni bir kilise kurulması için “Müjdecinin Yetkinliği” ilkesi doğrultusunda ellerinden geleni yaparlar.

II. Müjdeciler kilisenin ataması ile dua ve oruçla gönderilmelidirler. Müjdeciler de diğer Kelam hizmetleri gibi Kutsal Kitap üzerinde belli bir süre eğitim görmüş olmalıdır. Kilisemizin temel görüşlerini benimsemiş kilise yönetiminden onay almış kişiler olmalıdır. Bu Rab’bin hizmetinde imanda ve hizmette birlik ve beraberliğe güzelbir tanıklık oluşturur.

III. Müjdeciler kilisenin müjdeleme konusunda çağrı aldıkları herhangi bir bölgeye gönderilirler.

Müjdeciler:

a. Halk içinde.

b. Yeni başlayan kiliselerimizden birinde.

c. Geçici vaizlik hizmetinde.

d. Müjdeleme hizmeti için gereken basın yayın kuruluşlarında, ofislerde.

e. Müjdeleme üzerine kurulmuş kısa süreli ya da uzun süreli eğitim çalışmalarında görev alabilirler.

8.PASTÖRLER VE İHTİYARLAR

Mesih İsa’nın önderliğindeki Tanrı’nın Kilisesinde yönetimi üstlenen Pastörler ve İhtiyarlar bu hizmetlerini birlikte yerine getirirler.

Pastörler ve İhtiyarların görevi: Mesih’in hizmetçisi olarak Tanrı halkını beslemek ve Mesih’te yürümelerine yardımcı olmak ve onları Mesih’in hizmetine yöneltmektir. Birlikte yapılan ibadeti yönetmek, topluluk için Tanrı’ya dua etmek, Topluluğu beslemek için Tanrı kelamından okumak, bu kelamı açmak, halkın anlayacağı şekilde vaaz etmek, öğretmek, bu öğretilen kelamın pratikte yaşanması için yol göstermek, teşvik etmek, gerektiğinde uyarmak, Tanrı hizmetlisine yaraşır bir biçimde azarlamak, kelamın gerçeklerinden hiç ayrılmadan öğretmek, vaaz etmek, müjdelemek, Tanrı buyruğu gizlerini (sakramentleri) uygulamak, Tanrı’dan olan bereketi Tanrı halkına sunmak, özel ihtiyaçlara göre kişilere, ailelere, gruplara, kelamdan verilmesi gerekeni vermek, ziyaretler yapmak, hastayı, düşkünü, yoksulu, zor durumda olanı dua ve Kelam ile sürekli teşvik etmek, düzenli bir biçimde Kutsal Kitap’ı öğretmek, doğumda, bütün mutlu günlerde, hastalıklarda, zorluklarda, ölümde cemaat fertlerinin yanında ve her zaman kelamla, duayla, Kutsal Ruh’la, iyi bir tanık ve önder olarak bulunmak, yeni imanlıların vaftizinde, onların imanı öğrenmelerinde, kayıplara Müjdenin duyurulmasında hep Rab’deki sevinci gönenerek hizmet sunmak Pastörler ve İhtiyarların belli başlı görevlerindendir.

9. ÖĞRETMENLER

I. Kelam hizmetlisi olan öğretmen, Mesih İsa’dan sözü öğretme, açıklama ve doğru bir biçimde yorumlayarak, başkalarına anlatma konusunda, özel olarak armağan almış kişidir.

II. Bir yerel kilisede bir Pastör hizmet ediyorsa, bir diğer Kelam Hizmetlisi öğretmenlik çağrısına uygunsa bu hizmeti yerine getirebilir. Özellikle Seminerlerle eğitim verebileceği gibi zaman zaman kilise içi eğitimlerde, yaz tatillerinde, birlikte yapılan tatil programlarında da Kutsal Kitap eğitimi verebilir. Bazı İncil çalışma serileri, konferanslar hazırlayabilir.

10. DİAKONLAR

I. Kutsal Yazılar bu görevi belirgin kılmıştır. Diakonlar Mesih’in kilisesi adına bu kilisenin kutsallarına ve bütün yardıma muhtaçlara ellerinden geldiğince kilise adına yardım ve merhamet sunmakla yükümlüdürler. Bu durumda kilise cemaati ile iyi paydaşlıkta bulunmak, onları anlamak, dertlileri, sorunlu olanları tanımak, yoksulları, düşkünleri tespit etmek, hastaların durumlarını takip etmek ve bütün bunları İhtiyar Heyetine bildirmek diakonların görevleridir. Ayrıca yalnız bu kişileri bilmek ve tanımak yetmez. Bu kişilerin dertlerine, sorunlarına, yoksulluklarına, hastalıklarına da elden geldiğince çare bulmaya çalışmak yine diakonların görevidir.

II. Diakonluğa aday kişi imanda olgun, örnek bir iman hayatı olan, doğru, dürüst, kardeş sevgisi bilen, sıcak kanlı, adaletli bir kişi olmalıdır.

III. Diakon Heyeti kilisenin merhamet hizmetini yerine getirecek ve bu hizmetler için gerekli fonların oluşturulmasını sağlayacaktır. Diakonlar kilisenin ihtiyacı olan farklı hizmetlere de koşabilirler.

V. Diakon Heyeti üzerinde yetkin olarak kilisenin İhtiyar Heyeti bulunmaktadır. Diakon Heyeti, hizmetlerini ve fonların durumunu her üç ayda bir İhtiyar Heyetine bildirmek ve rapor etmek sorumluluğundadır. Eğer İhtiyar Heyeti daha sık olarak bu raporları isterse Diakon Heyetinin buna cevap vermesi gerekir.

VI. Diakon Heyetinin İhtiyar Heyeti ile sık ve düzenli olarak bir araya gelmesi çok yararlıdır. Bu konuda karar İhtiyar Heyetinindir. Diakon heyeti gerekli gördüğünde bir araya gelme isteğini ihtiyar heyetine bildirir.

11. YENİ KİLİSE OLUŞUMLARI

I. Yeni kilise oluşumları muhakkak kilisenin denetimi altında olmalıdır. Oluşum olgunlaşana dek kilisemizin yönetimi bu kiliseyi yönetir. Daha sonra İhtiyar grubu ataması yapılır.

II. Uzak bölgeler için kilise yönetiminin atadığı Müjdeci (Kelam Hizmetlisi) görevi üstlenebilir, Müjdeci ataması ile Pastörlüğe ve Gözetmenliğe uygun kişiler yeni oluşumun başına getirilebilirler. Yeni oluşum kilisenin olgunlaşması ve büyümesi tamamlandığında normal yönetim formatı uygulanmaya başlar.

12. DİSİPLİN ANLAYIŞI

1-DİSİPLİN ANLAYIŞININ DOĞASI VE AMACI

I. Görünen kilisenin paklığı, esenliği ve düzeni için Mesih İsa’nın yetkisinin görünen kilise üzerindeki uygulanışı kilise disiplinidir.

II. Uygulanış amacı kilisenin bütün üyelerinin yararına olan kelami düzenin bozulmasına mani olmaktır.

III. Uygulama amacında Tanrı sözünden uzaklaşmayı düzeltmeye çalışma vardır. O’nun kilisesinin paklığını göstermek ve Mesih’e onur getirmek bu uygulamanın esasıdır.

IV. İster yöneten olsun ister üye olsun kilisenin gözetimi altındaki bütün vaftiz olmuş kişiler kilisenin koruması altındadır. Kilisenin uyarı ve disiplinine tabidir.

2. DİSİPLİN ALANI

I. Disiplin alanı kilisenin kendi istemleri ile üyesi bulunan bütün kişilerini, kapsamaktadır. Bu kesinlikle Ruhsal anlamda, kelam çerçevesinde Kutsal Kitap’a göre inançlarını ve ibadetlerini sürdüren kişilerin birbirlerini kelam yolunda tutma çabasından başka bir şey değildir.

II. Disiplin alanı bütün üyeleri içerdiği için bu alanı belirlemek gerekir. Kilisenin iman ve ibadetini beğenip benimsemek isteyen, kendi istemi ile Son Buyruk Kilisesine üye olmak isteyen kişinin, bir İhtiyar veya Pastör ile konuşması gerekir. Bundan sonra kilisenin temel inançları üzerinde çalışmalar yapılır. Üyelik konusunda samimiyetinden emin olunan kişi artık kiliseye üye olmuştur. Eğer daha önce vaftiz olmamışsa vaftiz edilir. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh inancı üzerinde herhangi bir kilisede vaftiz olmuş bir kişinin ikinci kez vaftizi yapılmaz. Bu kişi aile olarak üye oluyorsa ailenin vaftizsiz fertleri vaftiz edilir.

III. Bu durum bir başka kiliseden gelen kişiler için de aynıdır. Başka kiliseden gelen kişilerin o kiliseden disiplin alıp almadıkları araştırılır. Eğer disiplin almadan kendi iradeleri ile kilisemize üye olmak istiyorlarsa yine üstteki sistem uygulanır.

IV. Vaftiz olmuş olan ve üyelik vasfına ait herkes Son Buyruk Kilisesi’nin esas üyelerini oluştururlar. Bu üyeler artık doğumdan ölüme dek kendi istemleri ile inanç ve ibadetlerini, vaftiz, Rab’bin Sofrası gibi sakrementleri, evlilik gibi Tanrı önünde kutsal birleşmelerini bu kilise çatısı altında yapacaklardır. Kelamdan uzaklaşma, günaha düşme, yanlış yola yönelme gibi durumlarda da yine kendilerini Tanrısal istem doğrultusunda gönüllü olarak üye yaptıkları kilise uyaracak, gerekirse disiplin edecektir.

V. Doğal olarak kendini bu bedende hissetmeyen, ilahiyat anlamında bu kilisede görmeyen ya da görüşü değişen bir üye özgürce bir başka kiliseye gitme hakkına sahiptir. Böyle bir durumda kilise önderlerine ayrılacağını bildirmesi yeterlidir, yeter ki kişi Mesih’in bedeninde Mesih’i vaaz eden bir başka kiliseye gitsin.

VI. Disiplin cezası yüzünden başka kiliseye giden bir üyenin durumu gittiği kiliseye anında bildirilmek durumundadır.

VII. Aşağıda bildirilen durumlarda da üyenin üyeliği düşürülecektir:

a) Üyenin Mesih İsa’ya olan bağlılığından, O’na olan imanından şüphe duyulan durumlarda üyenin davranışları da imansızlığa tanıklık ediyor; söz, davranış ve hareketleri ile cemaat içinde iman karşıtı tanıklıkta bulunuyor ve bütün uyarılara karşı bunda ısrar ediyorsa,

b) Kilisenin ana doktrininin karşısında duruyor ve bu konuda sürekli fikirler öne sürüyor, cemaat içinde fikir karışıklıklarına neden oluyorsa,

c) Kilisenin önderlerine sürekli olarak baş kaldırıyor, onların yetki ve otoritesini kabul etmiyorsa,

d) Üye olduğu halde farklı mezheplerden birinin sürekli müdavimi olduysa ve kendi kilisesini sürekli ihmal ediyorsa,

e) Üç ay süreyle hiçbir mazeret göstermeksizin kiliseye devam etmiyorsa,

f) Kilisenin ana ibadeti dışında hiçbir faaliyetine katılmıyor ve bu faaliyetleri görmezlikten geliyorsa (dua toplantıları, üye toplantıları, İncil çalışmaları, pazar okulu, konferanslar ve seminerler gibi) ve bu konuda hiçbir mazeret göstermiyorsa

g) Kilise üyeliğini kendi çıkarları için kullanıyor ve tamamen kendi egosunu öne çıkarıyorsa,

h) Siyasi konularında keskin söylemlerde bulunuyorsa,

i) Suçlu olarak hüküm giydiyse, kanuna aykırı iş ya da davranışlar içindeyse ve yanlış olan davranışlarından tövbe etmiyorsa

Bu ve benzeri bütün durumlarda üye uyarılır uyarıları dikkate almaz durumunu düzeltmeye yanaşmazsa disiplin altına alınır, durumlarını değiştirmez kilise kararlarına itaat etmezse üyelikten çıkarılır.

VIII. Yaptığı Hıristiyan hizmetleri sürekli olarak başka Hıristiyanlara zarar veren ve hizmetleri kendi çıkarı için kullanan, hiçbir uyarıya kulak asmayan bir üye, üyelikten çıkarılır.

IX. Üye kendiliğinden üye gibi davranmıyor ve üye olmadığını dile getiriyorsa ve uyarıları dikkate almıyorsa bu kişinin üyeliği otomatik olarak düşmüş sayılır.

X. Bazı misyonlarda görevli üyeler eğer kendi çıkarlarını kilisenin hizmetinden öne çıkarıyor ve kilise önderliğinin önderliğini sözde kabul ediyor görünüp kendi hizmetlerini sürekli öne çıkarıyorlar ya da şahsi hırs ve önderlik arzularını frenleyemiyorsa kelama göre önce kendileri ile konuşulduktan ve bunun tekrarı halinde bir kez de ihtar edildikten sonra üyelikten çıkarılırlar.

XI. Disiplin cezası almaksızın kilise üyeliğinden çıkarılmış bulunan kişilerin kendi istemleri ile ara sıra ana ibadete katılımları sorun oluşturmaz ama bu katılımları ana cemaat arasında birliği bozacak, ibadete zarar verecek nitelikte bir katılım olmamalıdır. Aksi taktirde uyarılmaları gerekmektedir. Disiplin altında bulunan kişilerin disiplin süreleri tamamlanana dek kilisenin etkinliklerine ve ibadetlerine katılmaları engellenir. Bu başka kiliselerden disiplin almış kişiler için de aynıdır.

XII. Sapkın tarikat ya da inanç mensuplarının da ibadetlere katılımı söz konusu olamaz. Kilise bünyesinde dolaşmaları da söz konusu değildir. Bunun istisnası bu kişilerin gerçekten Hristiyanlık hakkında bilgi almak istemeleri durumudur.

XIII. Bütün bu engelleme durumlarında Hristiyan ahlakının elden bırakılmaması ve Tanrı çocuğuna yakışır bir biçimde davranılması esastır.

XIV. Sürekli olarak Kiliseler arasında dolaşan ve istikrar göstermeyen bir kişinin üyeliği de iptal edilir.

Ayrıca üyemiz olduğu halde önderlere danışmaksızın ve özel bir mazeret göstermeksizin evlilik töreni gibi bazı önemli törenleri farklı mezhep kiliselerinde yapan kişilerin de üyelik durumları otomatik olarak düşer. Burada evlilik töreninin hangi mezhep kilisede olup olmayacağı değil kişinin kendi istemi ile üye olduğu ve kendi Ruhsal hayatı için birlikte yola çıktığı kilisesini ve Ruhsal önderliğini hiç kale almamış olmasıdır. Doğal olarak bu maddeye göre zaten kendisi üyeliğini reddetmiş olmaktadır.

XV. Üyelik iptallerinde artık bu kişilere karşı kilisenin görev sorumluluğu yoktur. Rab’de imanından kuşku duymadığımız ama üyeliği düşmüş kardeşimizle hala sıcak ilişkiler sürdürmemiz ve özellikle o kişi ile birlikte dua birlikteliğimizin olmasına önem vermemiz gerekir. Ayrıca her zorluklarında elden geldiğince yardımcı olmamız gerekir.

XVI. Disiplin süresi biten ve bu süre zarfında olumlu bir süreç geçiren kişi kiliseye yeniden kabul edilir. Kişi artık diğer üyeler gibi görülmelidir. Kiliseye yeniden kabul edilen bu kişi yaralı bir kişi gibi görülmemelidir.