Vaaz 2020.04.19 Yakup 4 Ayrımcılık Yapmayın

Yakup 2:1-13

(1) İlk akla gelen düşünce: Benden uzak olsun! Ben yapmam! Ben ayrımcı değilim! Ben rahatım!

“Kardeşlerim” “Rabbimiz İsa Mesih’e iman edenler olarak” –> İmanlılara hitap ediyor!

Hayatımızda vardır ya da yoktur, ama en azından olabilme ihtimali vardır, çünkü Tanrı uyarmıştır.

“Ben asla yapmam” düşüncesi beraberinde güzel kırmızı kurdeleli bir denenme getirebilir.

Kilisemizde Türk-Amerikan, kadın-erkek, zengin-fakir var. (Sohbet, ilgilenme, çıkar ilişkileri, hor görme).

Bir Hristiyan kimseye bu tip bir ayrımcılıkla yaklaşmamalı. O zaman kimseye ayrıcalıklı davranmayacak mıyız?

Karıştırılmasın: Rom 13:7 Herkese hakkını verin: Vergi hakkı olana vergi, gümrük hakkı olana gümrük, saygı hakkı olana saygı, onur hakkı olana onur verin.

Devletimize hakkını, ticarette herkese hakkını, anne babaya ve hak edene saygıyı ve onuru vereceğiz.

Söylemek istediği: Kibir yapmadan, sınıf ayrımı yapmadan, bir kesime dalkavukluk yapmamak ve diğer kesimi hor görmemek. Çünkü Tanrı insan gibi görmüyor, kimin ne olduğunu bilemeyiz.

Örnek: İşay’ın evine giden Samuel. 1. Sa.16:7 Çünkü RAB insanın gördüğü gibi görmez; insan dış görünüşe, RAB ise yüreğe bakar.

(2-4) Canlı bir örnek. Resim-toplandığımız yer-kilise-zengin ve fakir kişi geldiğindeki davranış farklılığı. Hoşgeldinci. Kiriş.

Zengin kişi, bana faydası olur diye ilgilenmek-fakir kişi, bundan bana fayda gelmez diye ilgilenmemek.

Kulağa abartı gibi gelebilir, ama inanın bu örnek abartı değildir. Kilisede ve toplumda bu düşünce vardır.

Buna karşın Tanrı şöyle diyor: (5-6-7) Tanrı’nın gözünde yoksul olanlar ne kadar değerlidir! Birkaç ayet:

Yeşaya 61:1 Egemen RAB’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara müjde iletmek için meshetti. (İsa kendisi havrada bu ayeti açıp okudu) Luka 4:18

Luka 6:20 İsa, gözlerini öğrencilerine çevirerek şöyle dedi: “Ne mutlu size, ey yoksullar! Çünkü Tanrı’nın Egemenliği sizindir.

1 Ko. 1:26-29 Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz. 27 Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. 28 Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti. 29 Öyle ki, Tanrı’nın önünde hiç kimse övünemesin.

Zenginlerin çoğu Tanrı’ya değil, varlıklarına güvenirler. -Varlıkları ambarlara sığmayan adam-

Luka 19:20 Kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar bol malın var. Rahatına bak, ye, iç, yaşamın tadını çıkar diyeceğim.’ 20 “Ama Tanrı ona, ‘Ey akılsız!’ dedi. ‘Bu gece canın senden istenecek. Biriktirdiğin bu şeyler kime kalacak?’

Bölümdeki ilk örnekte kiliseye gelen zengin, bir imanlı gibi. Ama buradakiler sanki değil gibi. Sömüren, mahkemelere sürükleyen, ait olduğumuz Kişi’nin yüce adına küfreden… 2000 yılda çok şey değişmedi, günümüz dünyası da aynıdır. Hepsi için konuşamayız ama varlıklı insanların hayatlarına bir bakın, artık sosyal medya var hepsi gözler önündedir. Zulüm yaparlar. Ambarları olan adam gibi, hep daha fazlasını isterler. Tanrı’yı ve dünyanın geçiciliğini düşünmezler.

Tanrı’ya gelmek onlar için çok fedakarlık ister çünkü yükleri ağırdır.

Ama yoksulluk hafifliktir. Yoksul kişi zenginliğe umut bağlayamayacağını zaten öğrenmiştir. Bu yüzden İsa “Gel” dediğinde gidiverir. Ama İsa zengin adama varlığını sat ve gel dediğinde adam ne yaptı?

Matta 19:22 Genç adam bu sözleri işitince üzüntü içinde oradan uzaklaştı. Çünkü çok malı vardı.

Üzüldü ve gitti. Yapamadı. Bırakmak için çok fazla yükü vardı. Bu yüzden İsa’nın hafif olan yükünü alamadı.

Amacımız zenginleri hor görerek başka bir ayrımcılık yapmak değil. Ama şudur: Tanrı yoksullara ve zayıflara ne kadar daha fazla önem veriyor! O zaman biz nasıl hor görelim?

(8) Neden komşumuzu kendimiz gibi sevmemiz örneğini veriyor çünkü bunu yaparsak ayrım da yapmayız.

“Tanrı’nın yasası” – en büyük buyruktur, bir devrimdir. En büyük buyruk nedir?

Markos 12:30-31 Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.’ 31 İkincisi de şudur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’ Bunlardan daha büyük buyruk yoktur.”

Örneğe bağlı kalırsak: kiliseye gelen zengine çıkar umarak yaklaşıyorsam ve fakirden bir çıkarım olmaz diyerek ondan yüzümü çeviriyorsam, komşumu kendim gibi sevmiyorum. “Ama zengine iyi davranıyorum” “Ama sevdiğime iyi davranıyorum” İsa demedi mi:

Matta 5:46 Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur?

Eğer komşunu kendin gibi seviyorsan fakire de iyi davran, sevmediğine de iyi davran. Komşu kimdir? İyi Samiriyeli’de görüyoruz, komşum, yardım edebileceğim herkestir.

Kendine öyle davranılsa hoşuna gider mi? Hor görülmek hoşuna gider mi? İsa şunu da dedi:

Luka 6:31 İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.

9-11 İşin içine yasa giriyor. Ayrımcılık günahtır ve günah yasaya karşı gelmektir ve yasanın bir maddesine karşı gelmek, yasanın tümüne karşı gelmek demektir. Zina etmez ama adam öldürürsen yasaya karşı gelmiş olursun. Adam öldürmez ama hırsızlık yaparsan, yine aynı. Tek ihlal=tümden ihlal demektir.

Peki biz yasadan özgür değil miyiz? Rom 6:14 Kutsal Yasa’nın yönetimi altında değil, Tanrı’nın lütfu altındasınız. O zaman yasaya karşı gelsek ne zararı var?

Gerçek: Bizler yasanın değil, Mesih’in yönetimi altındayız. Yasayı değil, Mesih’i izliyoruz. Yasayı ihlal etmenin cezası var, o ceza ölümdür ve Mesih tarafından ödenmiştir. Yasadan özgürüz.

Ama yasanın bazı kuralları bizim için hala bağlayıcıdır. On emirden dokuzu mektuplarda var, sadece Şabat yok.

Yasanın bu emirleri “bunlara uymazsan öleceksin” olarak değil, ama “Bak, ben seni kurtardım, özgür kıldım. Ağır bedel ödendi-filmini bile izleyemiyoruz. Sen de artık Mesih’e benzemen için verdiğim bu buyruklara uy. Kutsal ol.”

Zaten Yakup da diyor. (12) İmanlılar yasanın altında değil, özgürlük yasasının altında. Ama özgürlük nedir? İstediğimiz her şeyi yapmak değil, doğru olanı yapmak.

Rom. 6:1 Lütuf çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim? 2 Kesinlikle hayır! Günah karşısında ölmüş olan bizler artık nasıl günah içinde yaşarız?

Musa’nın yasası insanları suçlu çıkardı, özgürlük yasası ise bize lütuf ve güç verdi. Kurtulmak için değil, ama kurtulduğumuz için iyi işler yapıyoruz.

Unutmamalıyız: Yargılanacağız. (Ama ben kurtuldum!)=Belki kurtuluşumuz değişmeyecek, ama belki ödüllerimiz değişebilir.

“Konuşup davranın” diyor. Dikkat: Sadece “konuşun” demiyor. Yani sözlerimizin ve davranışlarımızın uyum içinde olması lazım.

(13) Tanrı’yla ilişkisi iyi olan birisinin bol merhamet göstermesi gerekir. Yargılanacağız dedik. Yargı gününde Tanrı’dan merhamet bulmak istiyor muyuz? O zaman merhamet göstereceğiz. Ne zaman? Şimdi. Kime? Komşumuza. Komşumuz kim? Herkes. Başkalarına merhamet edersek, biz de merhamet bulacağız.

Hiç kimseye ayrımcılık yapmayacağız, ama herkese merhametle yaklaşacağız. İsa dedi:

Matta 5:7 Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.

Sorular:

Kendi ırkıma, başka ırklardan daha fazla,

Gençlere, yaşlılardan daha fazla,

Kadınlara erkeklerden daha fazla,

Ünlü kişilere ünsüzlerden daha fazla,

Zenginlere yoksullardan daha fazla, ya da tam tersinde değer gösteriyor muyum?

İsa’nın sözünü tekrar ederek bitirelim: Luka 6:31 İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.

Bir cevap yazın