BARIŞ YAPICILARI
13Aranızda bilge ve anlayışlı olan kim? Olumlu yaşayışıyla, bilgelikten doğan alçakgönüllülükle iyi eylemlerini göstersin. 14Ama yüreğinizde kin, kıskançlık, bencillik varsa övünmeyin, gerçeği yadsımayın. 15Böylesi “bilgelik” gökten inen değil, dünyadan, insan doğasından, cinlerden gelen bilgeliktir. 16Çünkü nerede kıskançlık, bencillik varsa, orada karışıklık ve her tür kötülük vardır. 17Ama gökten inen bilgelik her şeyden önce paktır, sonra barışçıldır, yumuşaktır, uysaldır. Merhamet ve iyi meyvelerle doludur. Kayırıcılığı, ikiyüzlülüğü yoktur. 18Barış içinde eken barış yapıcıları doğruluk ürününü biçerler.
Amin!! Şununla başlamak isterim: Bölümün başlığı -bunlar orijinal kitapta yoktur, sonradan eklenmiştir- ama güzel soru: Bilge olan kim? Ve bilgelik nedir?
Bilgelik deyince zihinlerimizde genel olarak oluşan fikir “çok bilgi sahibi olmak”tır. Aslında bu çok da doğru değil… Bir insanın çok bilgisi olup aptal olabileceği gibi, az bilgisi olup ama gerçekten bilge de olabilir. Bilgelik “çok şey bilmek” değil, ama “bildiğin şeyi doğru kullanabilmek”tir. Başka bir deyişle bilgelik, normal sıradan hayatımızı yaşama şeklimizdir, bilgelik, anımızı nasıl kullandığımız, şu anda ne yaptığımız, şu anımızı nasıl geçirdiğimizdir.
Peki ama bilge olan kimdir ve ben nasıl bilge biri olabilirim? 1. Korintliler 1:30 Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa’dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu.
Gerçek olan bilgelik Tanrı’dan gelen bilgeliktir, bilgelik, Tanrı’nın beden almış hali olan İsa Mesih’tir. Bilge olan İsa Mesih’tir ve ben, Mesih’te olarak bilge bir kişi olabilirim. Normal ve sıradan hayatımı, içinde bulunduğum şu anı Mesih’le beraber yaşayarak, bilgelik sahibi olabilirim. Çünkü böylece bilge olanın ruhuna sahip oluyorum.
Yakup’un sürekli altını çizdiği gibi, 13. ayette de, bilge ve anlayışlı olduğunu düşünen birisinin, bunu bilgelikten doğan alçakgönüllükle iyi eylemleriyle göstermesi gerekiyor. Çünkü Mesih’te olmak kuru bir tecrübe olmayacak, bizi değişmeye, eyleme itecek.
İsa’nın yorgunlara ve yükü ağır olanlara seslenirken, kendi karakteri hakkında ne söylediğini hatırlayalım:
Matta 11:28-30 28“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. 29 Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. 30Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.”
Gerçek bilge olan İsa Mesih yumuşak huylu ve alçakgönüllüyse, benim O’nda olduğumu gösteren işaretler aksi ve kibirli bir adam olmak olmayacaktır, değil mi?
Ama Yakup’un çizdiği resme ve 14-15 ayetlerine göre, bir tür bilgelik daha var: Dünyadan, insan doğasından ve cinlerden gelen bilgelik. İki resim görüyoruz. İsa Mesih’e değil ama dünyasal bilgeliğe sahip olan bir kişinin yüreğinde kin, kıskançlık ve bencillik vardır. Bunların kaynağı kesinlikle Mesih değil!
Dünyadan, insan doğasından veya cinlerden gelen bilgeliğe sahip, yüreğinde kin, kıskançlık ve bencillik olan birisi, elbette alçakgönüllü olamaz. Bu kişiler her zaman kendi çıkarını düşünür ve ona göre hareket eder. Bir yerlere gelebilmek için kendisinden güçsüz olanları ezmekten hiç çekinmez ve çıkarları sona erince arkadaşını silip atar. Bu tip yöntemler kullanarak dünyasal bir başarı sağladığında ise bilgeliğiyle övünür. Ama bu gerçek bilgelikten, Mesih’ten çok uzaktır değil mi?
Bunu bazen kilisede de görebiliriz. Tanrı’ya hizmet ederken bile bazen kardeşlerimizi kıskanıp kendimizi yüceltmek isteyebiliyoruz. Ön planda olmayı ve takdir almayı kim sevmez ki?
Bazen de bilgelikler birbirine karıştırılıyor. Dünyasal bilgelik bize çekici geliyor. Şimdi izlediğimiz dizilerde veya filmlerde, baş karakter bilge ve karizmatik birisidir. Amacına ulaşmak için azimle mücadele eder ve hedefine giden yolda karşısına çıkan problemlere harika ve yaratıcı çözümler bulur ve milyonların gönlünde taht kurar.
İşte bu şekilde bazen kiliselerde dünyasal bilgeliğe sahip kişiler önder olurlar. Ama sorun şu ki, kilise ruhsal bir kavram. Bu konuda çok dikkatli ve uyanık olmalıyız. Çünkü eğer ruhsal konularda dünyasal bilgeliğe göre hareket edersek, sonuçlarla insanları kısmen etkileyebiliriz ama Tanrı’yı asla!
Çünkü gerçek bilgelik ve dünyasal bilgelik gibi birden fazla bilgelik olduğu gibi, bazen birden fazla çözüm yolu vardır. Saul’un oğlu İş-Boşet’in iki tane akıncı önderi vardı, hatırlıyor musunuz? Davut’un gözüne girmek umuduyla İş-Boşet’i öldürüp Davut’a getirdiler. Bu iki adam için böyle yapmak, görünen bir probleme karşı bir çözümdü ama sonları yıkım oldu. Çünkü o çözüm gerçek bilgelikten gelmiyordu ve Tanrı’yı hoşnut etmiyordu. Amaçları neydi, bunu neden yaptılar? Kendilerine güç sağlamak için, bencillikten.
Çünkü Yakup’un 16. ayette bizlere söylediği gibi, kıskançlık ve bencillik olan bir yerde, karışıklık ve her türlü kötülük vardır. Gerçek bilgelik yerine kendi bilgeliğimizle adımlarımızı atarsak, bu bize sadece karışıklık ve kötülük getirecek. Bu, kilisede ve her yerde böyledir. Kilise bir bedendir. Bedende kıskançlık ve bencillik olursa, o beden düzgün işleyebilir mi? Bir basketbol takımında, herkes kendi istatistiklerini geliştirmek için oynarsa, o takım başarılı olabilir mi? Orada sadece karışıklık ve kötülük olur.
Bir çok olumsuz durumlardan bahsettik. Şimdi biraz da kutsal olanlardan bahsedelim. Tüm anlatılanlardan sonra son iki ayette ruhun ürünlerini görüyoruz. Yani nasıl olması gerektiğini. O iki ayeti tekrar okumak istiyorum:
17Ama gökten inen bilgelik her şeyden önce paktır, sonra barışçıldır, yumuşaktır, uysaldır. Merhamet ve iyi meyvelerle doludur. Kayırıcılığı, ikiyüzlülüğü yoktur. 18Barış içinde eken barış yapıcıları doğruluk ürününü biçerler.
Gökten inan bilgeliğin özellikleri: PAK-BARIŞÇIL-YUMUŞAK-UYSAL-MERHAMETLİ-İYİ MEYVELERLE DOLU-KAYIRICILIĞI YOK-İKİYÜZLÜLÜĞÜ YOK.
Pak – her türlü kirden uzak, imanda ve eylemde tertemiz olmak // Barışçıl – her durumda barışı arayan // Yumuşak – kibar ne nazik // Uysal – gerekirse geri adım atabilen // Merhametli – İnsanlara, hayvanlara, doğaya sevgi ve saygı besleyen, yanlışı-eksiği olan insanları eleştiren ve yargılayan değil ama yardım etmeye istekli // İyi meyvelerle dolu – sadece sözde değil ama eylemde de etkin // Kayırıcılığı yok – insanları zengin yoksul, ünlü ünsüz diye ayırmayan // İkiyüzlülüğü yok – samimi, olduğundan farklı görünmeye çalışmayan. İşte Tanrı’nın hayatlarımızda olmasını istediği ruhun meyveleri!
Tanrı’nın bizde görürse hoşnut olacağı meyveler! Şimdi her şeyi bir kenara koyup gerçekten biraz düşünelim. Gerçekten bugün böyle olamaz mıyız? Yani gerçekten çok zor mu? Alçakgönüllü olmak, yanındaki insanı kendin gibi sevmek, yardıma muhtaç durumda olan insanlara yardım etmek, barışçıl olmak, sabırlı olmak, kendimize kötülük yapan birisini affetmek, herkese karşı şefkatli olmak ve iyi davranmak -hatta o kişi bunu hak etmese bile-, ayrımcılık yapmamak… Tanrı’da bir yaşam sürmek ve Tanrı’nın bilgeliğine sahip olmak. Bizleri gerçekten bundan alıkoyan, bugün bizi böyle davranmaktan alıkoyan şey nedir? Neden böyle yapmıyoruz?
Acaba kendimizden ve değerlerimizden ödün vermekten çekiniyor muyuz?
Martin Luther’a ait olan bir öykü var. Bir yerde çok derin bir ırmak var. Üzerinden yürüyerek geçmek imkansız. Bu yüzden ulaşım için üzerine bir köprü yapmışlar. Ama köprüyü yapan kişiler onu çok dar yapmışlar. Ve bir gün, zıt taraflardan gelen iki keçi köprünün ortasında birbirleriyle karşılaşır. Ama köprü o kadar dar ki, birbirlerinin yanından geçemiyorlar. Geri dönmeye de cesaretleri yok, dövüşmeye de. Sorun nasıl çözülecek? Biraz tartışmışlar, sonra bir tanesi yere uzanmayı kabul etmiş, öbürü de onun üzerinden geçmiş. Böylece yollarına devam etmişler. Kimse zarar görmemiş.
18Barış içinde eken barış yapıcıları doğruluk ürününü biçerler.
Kimse üzerimize basmasın diye, barış yapıcı olmaktan çekiniyor muyuz?
Matta 5:9 Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Tanrı oğulları denecek.
Mezmur 37:37 Yetkin adamı gözle, doğru adama bak, Çünkü yarınlar barışseverindir.
Yetkin ve doğru adam, İsa Mesih, biz Tanrı’yla barışabilelim diye, insanlığın günahının kendi üzerine basmasına razı olmadı mı?
Koloseliler 1:20 20 Mesih’in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O’nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.
Gerçekten bilge olmayı, gerçek bilgeliği yaşamayı, gerçekten şu anımızı ve hayatımızı Mesih ile birlikte geçirmeyi, barış yapıcıları olmayı istemez miyiz? Şu anda bu vaazı dinleyen ve bunu istemeyen hiç kimse yoktur. Şunu söylemek istiyorum: Eğer izin verirsek, bugün Kutsal Ruh bizleri değiştirebilir.
Bugün geldiğimiz noktada, dünyanın daha fazla kine, kıskançlığa ve bencilliğe hiç ihtiyacı kalmadı. Dünyanın ihtiyacı olan şey, daha fazla tuzlar ve ışıklar.
Yeryüzü Tanrı’nın kiliselerinden çıkan tuzlar ve ışıklarla dolsun.
Kutsal Ruh yüreklerimize dolsun. Mesih’in sevgisi yüreklerimize aksın.
Tanrı’nın ışığı yüreklerimizde hiçbir karanlık nokta bırakmayacak parlaklıkla parlasın ki, sonra biz aynı ışığı dünyaya yansıtabilelim.
Galatyalılar 5:13-26 13 Kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. Ancak özgürlük benlik için fırsat olmasın. Birbirinize sevgiyle hizmet edin. 14 Bütün Kutsal Yasa tek bir sözde özetlenmiştir: “Komşunu kendin gibi seveceksin.” 15 Ama birbirinizi ısırıp yiyorsanız, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz!
16 Şunu demek istiyorum: Kutsal Ruh’un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla yerine getirmezsiniz. 17 Çünkü benlik Ruh’a, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. Bunlar birbirine karşıttır; sonuç olarak, istediğinizi yapamıyorsunuz. 18 Ruh’un yönetimindeyseniz, Yasa’ya bağımlı değilsiniz.
19-21 Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği’ni miras alamayacaklar.
22-23 Ruh’un ürünüyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür nitelikleri yasaklayan yasa yoktur. 24 Mesih İsa’ya ait olanlar, benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir. 25 Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh’un izinde yürüyelim. 26 Boş yere övünen, birbirine meydan okuyan, birbirini kıskanan kişiler olmayalım.
Amin! İşte bu şekilde bilge olabiliriz. Dua edelim.